Dünyada yaşanan iklim krizi yeni afetleri de beraberinde getiriyor. Son yıllarda iklim krizinin de etkisiyle üst üste yaşanan seller, toprak kaymaları, yer altı sularında çekilmelerden kaynaklı yer göçmeleri gibi afetler ve Türkiye’nin en büyük gerçeği olan deprem artık yaşam alanlarının yeniden şekillenmesini zorunlu kılıyor.
Bu kapsamda yerel yönetimler için yeni bir strateji geliştiren hükümet, “Dirençli Şehirler” projesini açıkladı. “Kentsel Dönüşüm Seferberliği” stratejisinin daha da geliştirildiği Dirençli Şehirler projesinde, sosyal ihtiyaçlara uygun, sürdürülebilir şehirleşme modeli ile afetlere karşı dirençli yerleşim alanları oluşturulacak.
Vatandaşların mutluluğunu en üst düzeye çıkarmak ve toplumsal refahı artırmak amacıyla şehirler daha dirençli ve güvenli hale getirilecek. Dirençli şehirlerin inşası için “Yerelde Yeni Yaşam” projesiyle daha yaşanabilir ve müreffeh şehirler inşa edilecek. Ayrıca projenin bütünleyicisi olan “Kentsel Risk Kalkanı Modeli” ile koruma ve riskleri önlemeye yönelik faaliyetler de hayata geçirilecek.
VERİYE DAYALI YÖNETİM
Önümüzdeki dönemde kentsel dönüşüm seferberliğiyle birlikte projeler hızlandırılacak ve yaygınlaştırılacak. Bütüncül bir anlayışla farklı meslek disiplinlerinden uzmanlar ve vatandaşların katkıları alınarak yeni yaşam alanları ortak akılla yeniden inşa edilecek.
Depremin yanı sıra küresel iklim değişikliğiyle artış gösteren sel, su stresi, tarımsal kuraklık gibi afetlere karşı da kırılganlık azaltılacak. Bilgi ve iletişim teknolojileri eliyle mekansal analiz altyapısını geliştirerek afetlere dirençli şehirler noktasında veriye dayalı yönetim anlayışı güçlendirilecek.